Metamorfoz taşlar gibiydik
Azıcık antik, çoğucuk otantik,
Sonunda yerle yeksân olduk.
Perikles'in hidrojen peroksitle perçemlerini peyderpey açmaya yeltendiği o günü bilenler hatırlayacaktır, sonrasındaki bir haftanın en cafcaflı âdet sancısından daha ufunetli geçtiğini. Bilmediğin denizlerde sırtüstü, hem de paletle son sürat, yüzmeyeceksin; onu bilir onu söylerim yine de. Bazen denizi bilsen bile bilmediğin bir köşesi kalıyor mutlaka. Yel yepelek yelken kürek giderken cozurrttadanak kayaya çıkıyorsun. Kaygan yosunlar, keskin kaya yüzeyine bir de denizkestanesi ihtimali eklenince bet beniz külden hallice, ters dönmüş böcekler gibi debelenmek düşüyor kısmetine. Ne verirsen elinle o gider seninle, ne doğrarsan aşına o çıkar kaşığına; bu durum bizim piranhases ile az buçuk aşina. Elinde paletleriyle acıdan kıvrana kıvrana kıyıya çıkan piranhasese "evlâdım, sırtın kanıyor," diye seslenen teyze de NŞA'da 11,2 V hacimdeki ufunete birkaç mol daha ekleyiveriyor. "Farkındayım," diyor teyzeye ve kaygıyla havlusuna doğru yürümeye devam ediyor.
Tam da o sırada karşılaşıyor Perikles ile. "Hidrojen peroksitinizden azıcık sırtıma da sürer misiniz?" diye soruyor bezgin bezgin. Oysa adam, yaralı parmağa dahi işememek konusunda zibilyon tane altın madalya sahibi. "Hııııh! Delos Birliği'nden sızdırdığım oboloslarla aldım ben bu peroksiti hanım, koklatmam sana," derken, bir yandan da mısır püskülünden hallice saçlarını güneşe doğru sallamakla meşgul. Sallanan saçlara karşın sallanmadığını gören pirhanases: "Dilerim ki cuma günleri son beş dersin fizik olsun," diye Perikles'i yaylım lanetine tutup oradan sessizce uzaklaşır.
Güneş batarken ardında tepelerin, geldi veda zamanı Perikles'in diyerek sahilden ayrılmaya hazırlanan adam o dakikada sahilde hırsla yürüyüş yapan ortayaşlı teyzelerin altında kalarak can vermiştir. Kapağı açık unutulan hidrojen peroksit ise özgürlük nidalarıyla uçup atmosfere karışarak izini kaybettirmiştir. Heyhât a dostlar, kimselere yar olmamıştır peroksit, Sultan Süleyman'a bile...
O sırada dizi setlerinde sabahı sabah eden Süleyman bu duruma çok sinirlenmiş ve sakalını sıvazlayarak "tiz vurun kellesini!" demiştir. Kimin kellesi vurulacak bilinmediğinden, muhafızlar geleni geçeni biçmiştir. Kupa Kraliçesi'ni bile keyiften dört köşe edip Karo Kraliçesine dönüştüren bu olay, çevrede büyük yankılar uyandırmıştır. İşte zaten Çin Seddi de bu olaydan sonra inşa edilmiştir. "Lan, acaba kuşbakışı nasıl görünüyor?" diye merak edip, bir de üstüne merakına yenik düşerek alabildiğine yükseklere çıkan bir Çinli mühendis, aslında uzaya giden ilk insan olmuştur. Anlatılanlara göre adam dünyaya geri dönmüş ve Jung Hanedanı'nın son temsilcisine durumu anlatmak istemiştir ama Yasak Şehir'deki herkesin taş kesildiğini görünce yüreğine bir inme inmiş oracıkta ruhunu teslim etmiştir. 15 şiddetindeki depremin ardından ardı ardına yıkılıp patlayan çimento fabrikaları yüzünden taş kesilmiştir Yasak Şehir.
O sırada dizi setlerinde sabahı sabah eden Süleyman bu duruma çok sinirlenmiş ve sakalını sıvazlayarak "tiz vurun kellesini!" demiştir. Kimin kellesi vurulacak bilinmediğinden, muhafızlar geleni geçeni biçmiştir. Kupa Kraliçesi'ni bile keyiften dört köşe edip Karo Kraliçesine dönüştüren bu olay, çevrede büyük yankılar uyandırmıştır. İşte zaten Çin Seddi de bu olaydan sonra inşa edilmiştir. "Lan, acaba kuşbakışı nasıl görünüyor?" diye merak edip, bir de üstüne merakına yenik düşerek alabildiğine yükseklere çıkan bir Çinli mühendis, aslında uzaya giden ilk insan olmuştur. Anlatılanlara göre adam dünyaya geri dönmüş ve Jung Hanedanı'nın son temsilcisine durumu anlatmak istemiştir ama Yasak Şehir'deki herkesin taş kesildiğini görünce yüreğine bir inme inmiş oracıkta ruhunu teslim etmiştir. 15 şiddetindeki depremin ardından ardı ardına yıkılıp patlayan çimento fabrikaları yüzünden taş kesilmiştir Yasak Şehir.
Ve eğer ben bu yazımı 1900'lerin başlarında yazsaydım, Taaşşukı Talat ve Fitnat ile aşık atabilirdim. Artık herkes biliyor Perikles'in lânetini ya, o ufunetli haftanın bıraktığı his; şalvara düşen ateşi bile geride bırakmıştır. Öte yandan evine dönüp sırtındaki yaraya 180 derece açı yapmış iki ayna vasıtasıyla bakan piranhases, sırtının deniz ayıları tarafından pençelendiğine kendisini inandırmış; inandırmakla da kalmayıp manzaranın verdiği dehşetle elindeki aynayı yere düşürerek yedi yıllık bir uğursuzluğa mahkum olmuştur.
Onlar ermiş tiradına biz çıkalım tritonların sırtına.
Onlar ermiş tiradına biz çıkalım tritonların sırtına.